Talep-10: İntihar Vakalarıyla Mücadele ve Psikolojik Destek Mekanizması

Özet: İntihar vakalarıyla mücadele için araştırma komisyonu kurulması, intihar verilerinin güncel, anonimleştirilmiş ve düzenli paylaşılması ve personelin tamamen anonim kalabileceği, kurum dışından bağımsız 7/24 profesyonel danışmanlık hattı kurulması.

KİK Metni: Emniyet Teşkilatımızda 2025 yılında açık kaynaklardaki bilgilere göre -bu talepler iletilene kadar- 61 emniyet mensubu intihar etmiştir. Bu intiharların 5’i aralarında üyelerimizin de bulunduğu sivil memurlar tarafından gerçekleştirilmiştir.

Teşkilatımızda gerçekleşen intihar vakalarına dair veriler en son 2022 yılında Emniyet Genel Müdürlüğümüzün web sayfasında basın açıklaması olarak paylaşılmıştır. O günden bugüne başkaca bir bilgi paylaşımı yapılmamıştır. Kurumumuzun intihar vakalarına yönelik sessizliği teşkilat personelinde değersizlik, sahipsizlik ve kimsesizlik algısı oluşturmaktadır.

2024 yılında Emniyet Teşkilatı Sivil Toplum Kuruluşları Birliği tarafından yapılan “EMNİYET TEŞKİLATINDAKİ İNTİHARLAR ve SORUNLARA YÖNELİK ANKET ARAŞTIRMASI” isimli çalışmada “Her sene yapılması zorunlu olan psikolojik izlem ve psikolojik değerlendirme envanterine sizi en iyi şekilde yansıtan cevapları veriyor musunuz?” sorusuna her sene kurumca yaptırılan psikolojik durum tespitine yönelik form dolduran Emniyet teşkilatı personelinin bu formlara %59,7 Kısmen doğru cevaplar verdiği belirtilmiştir. %25,3’ünün ise tamamen doğru yanıtlar verdiği aktarılmıştır. Katılımcıların %15’inin ise tamamen yanlış cevaplar verdikleri görülmüştür.

Emniyet Genel Müdürlüğümüz tarafından 2022 yılında yapılan basın açıklamasında “2021 yılında ise geçmiş yıllara kıyasla intihar oranlarında bir artış söz konusudur. Bu durum tarafımızca kesinlikle doğal karşılanmamakta ve her bir ferdimizin kaybı derin üzüntüye sebep olmaktadır. Polislik doğası gereği stresli, travmatik olaylara ilk elden müdahale edilen ve silahlı olarak görev yapılan bir meslektir. Yapılan araştırmalar ışığında, dünyadaki birçok gelişmiş ülke polisleri ile kıyas yapıldığında, 2009 – 2018 yılları arası intihar hızı ortalaması Fransa’da (34,92), Portekiz’de (19,54), Avustralya’da (16,9) İngiltere’de (16,44) Japonya’da (16,1) ve ABD’de (16) iken ülkemizde ise bu ortalamanın (15,17) seviyelerinde olduğu görülmektedir. 2017’den itibaren yapılan yoğun çalışmalar sonucunda 2017 yılında yüzbinde 20 olan intihar oranı 2020’de yüzbinde 11’e düşmüştür.” denmiştir.

yılında Türkiye’nin intihar hızı yüzbinde 3,94 iken Türk Emniyet Teşkilatının intihar hızı yüzbinde 20 olarak görülmektedir. 2020 yılında Türkiye’nin intihar hızı yüzbinde 4,45 iken Türk Emniyet Teşkilatının intihar hızı yüzbinde 11 olarak görülmektedir. Türk Emniyet Teşkilatının 2011-2020 yılları arasındaki intihar hızları baz alındığında ortalama yüzbinde 15,1 sayısına ulaşılmaktadır. 

Aynı şekilde Türkiye’nin 2011-2020 yılları arası intihar hızı ortalaması ise yüzbinde 4,12 olarak ölçülmektedir. İki oran karşılaştırıldığında 2011-2020 yılları arasında Emniyet Teşkilatının Türkiye geneline göre 3,66 kat fazla intihar hızına sahip olduğu görülmektedir. Yapılan açıklamada örnek gösterilen Fransa Emniyet Teşkilatı, Fransa’ya oranla 3.3 kat fazla intihar hızına sahiptir. 

Portekiz Emniyet Teşkilatı, Portekiz’e oranla 2.3 kat fazla intihar hızına sahiptir. Avustralya Emniyet Teşkilatı, Avustralya’ya oranla 1.4 kat fazla intihar hızına sahiptir. İngiltere Emniyet Teşkilatı, İngiltere’ye oranla 2.1 kat fazla intihar hızına sahiptir. Japonya Emniyet Teşkilatı, Japonya’ya oranla 1.04 kat fazla intihar hızına sahiptir. ABD Emniyet Teşkilatı, ABD’ye oranla 1.25 kat fazla intihar hızına sahiptir. 2011-2020 yılları arasındaki veriler bir bütün olarak incelendiğinde Topluma Oranla En Yüksek İntihar Hızına 3.66 kat ile Türk Emniyet Teşkilatı sahiptir. Bu bağlamda bir sorunu çözmenin ilk adımının o sorunu kabul etmek olduğunu belirtmeliyiz.

İntiharların temel sebebi olarak gösterilen psikolojik sorunlar ile ilgili olarak psikolojik değerlendirmede Emniyet Genel Müdürlüğünce psikologlara yüklenen bu görevde başarılı sonuç elde edebilmenin temel kaynağının personelin dürüst olmasına bağlı olduğu malumdur. Bu kapsamda psikolojik değerlendirmelerin sağlıklı yapılamadığı anket verilerinden anlaşılmakta ve kurum psikolog sayımızın yetersiz olduğu da bilinmektedir. 

Ayrıca daha önce doğrudan makama bağlı olan kurum psikologları Sosyal Hizmetler ve Sağlık Şube Müdürlüklerine bağlanmış ve sorumlu olarak büro amirinin altında hizmet vermektedir. Bu durumun da psikologlar üzerinde bağımsız hareketi olumsuz yönde etkileyen bir durum olduğu, gizlilik ilkesinin ihlal edildiği, psikologların karar verme süreçlerine büro amirlerinin dahil olduğu tarafımıza iletilmiştir. Anket sonuçlarından da anlaşılacağı üzere personelin doğru cevaplar vermediği formlar üzerinden kurum psikologlarının psikolojik değerlendirmeleri sağlıklı yapamayacağı aşikardır.

Tüm bu hususlar birlikte ele alındığında Emniyet Teşkilatında gerçekleşen intihar vakaları ile mücadelenin kurum psikologlarının sırtına yüklenmesi gerçekçi bir çözüm değildir. 

Emniyet Teşkilatı personelinin tamamının ruh sağlığı ve refahını esas alan, kapsamlı bir kurum kültürü dönüşümünün başlangıcı için açıklanan nedenlerle önlemlerin alınması, intiharların sebep ve sonuçlarına dair araştırma komisyonu kurulması, intihar vakalarının altında yatan sebeplerin araştırılmasına yönelik bağımsız kaynaklardan destek alınması, intihar vakalarına dair güncel, anonimleştirilmiş ve düzenli (örneğin üç aylık veya yıllık) istatistiklerin paylaşılması, personelin tamamen anonim kalabileceği, kurum dışından, bağımsız bir profesyonel danışmanlık hattının (örneğin, bir üniversite veya bağımsız bir STK ile iş birliği) kurulması ve 7/24 hizmet vermesinin sağlanması talebimizdir.